SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar

iMAN BAHSİ

<< 54 >>

باب بيان أنه لا يدخل الجنة إلا المؤمنون. وأن محبة المؤمنين من الإيمان. وأن إفشاء السلام سبب لحصولها

22- CENNETE MÜ'MİNLER DIŞINDA KİMSENİN GİRMEYECEĞİNİN, MÜ'MİNLERİ SEVMENİN İMAN'DAN OLDUĞUNUN VE SELAMI YAYMANIN SEVGİNİN ORTAYA ÇIKMASININ SEBEBİ OLDUĞUNUN BEYANI BABI

 

93 - (54) حدثنا أبو بكر بن أبي شيبة. حدثنا أبو معاوية ووكيع عن الأعمش، عن أبي صالح، عن أبي هريرة؛ قال: قال رسول الله صلى الله عليه وسلم:

 "لا تدخلون الجنة حتى تؤمنوا. ولا تؤمنوا حتى تحابوا. أولا أدلكم على شيء إذا فعلتموه تحاببتم؟ أفشوا السلام بينكم".

 

[:-192-:] Bize Ebu Bekir İbni Şeybe rivayet etti. (Dediki): Bize Ebu Muaviye ile Veki, A'meş'den, o da Ebu Salih'den, o da Ebu Hureyre'den naklen rivayet etti. Ebu Hureyre dedi ki:

 

Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "İman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olamazsınız. Size yapmanız halinde birbirinizi seveceğiniz bir şeyi göstermeyeyim mi? Aranızda selamlaşmayı yaygınlaştırınız. "

 

 

Diğer tahric: İbn Mace, 68; Tuhfetu'l-Eşraf, 12469

 

A.DAVUDOĞLU

AÇIKLAMA: «Birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olmazsınız.» ifadesinin ma'nası: îmanınızın kemal bulması ve halinizin düzelmesi ancak birbirinizi sevmekle olur demektir. Nevevi'ye göre «İman etmedikçe cennete giremezsiniz.» cümlesinden maksad zahiri ma'nadır. Binaenaleyh cennete girmek için mü'min olmak şarttır. Velevki iman-ı kamil olmasın. Yani cennete girmek mutlak imana bağlıdır. İman-ı kamil sahibi olmak ise mü'minlerin birbirini sevmesine bağlıdır.

 

İbni Salah diyor ki: «Bu hadisin ma'nası: sizin imanınız an­cak birbirinizi sevmekle kemal bulur. Eğer böyle iman etmedi iseniz cennetlikler doğrudan doğruya cennete girerken sizler giremezsiniz; demek­tir.» Yani, siz İman-ı Kamil ile iman etmedikçe doğrudan doğruya cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de iman-ı kamil sahibi olamazsınız.

 

Nevevi, îbni Salah'ın sözünü ihtimal dahilinde görmektedir. «Selamı aranızda ifşa edin!»» ifşa etmek: dağıtmak ve yaymaktır. Bu cümle, tanıdık olsun olmasın bütün müslümanlara adeta saçarcasına bol bol selam vermeye teşviktir.

 

Selam vermek birleşip kaynaşmanın ve sevgi celbinin en başta gelen sebeblerindendir. Müslümanların birbirleriyle tanışmaları ve kendilerini Başka milletlerden ayıran şiarlarını meydana çıkarmaları onun ifşası sayesinde mümkün olur. Ayni zamanda selam vermekde nefsi tevazua alıştırma, müslümanların hürmetini ta'zim, birbirleriyle küsüşüp alakayı kesmeyi ve ara bozmayı ortadan kaldırma gibi nice güzel ma'nalar vardır. İnsan verdiği selamın Allah için olduğunu bilmeli ve onu yalnız eşine dostuna değil her müslümana vermelidir.

 

 

94 - (54) وحدثني زهير بن حرب. أنبأنا جرير عن الأعمش بهذا الإسناد. قال: قال رسول الله صلى الله عليه وسلم:

 "والذي نفسي بيده! لا تدخلون الجنة حتى تؤمنوا" بمثل حديث أبي معاوية ووكيع.

 

[:-193-:] Bana Zuheyr b. Harb tahdis etti. Bize Cerir, A'meş'ten bu isnatla tahdis edip dedi ki: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

 

"Nefsim elinde olana yemin ederim ki iman etmeden cennete giremezsiniz" diyerek, hadisi (bir önceki) Ebu Muaviye ve Veki"in rivayet ettiği hadis ile aynen zikretti.

 

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir; Tuhfetu'l-Eşraf, 12349

 

NEVEVİ ŞERHİ: Rastılullah (salIalIahu aleyhi ve sellem): "İman etmedikçe cennete giremezsiniz ... Selamı yaygınlaştırınız" buyurmaktadır. Diğer rivayette de: "Nefsim elinde olana yemin ederim ki iman etmedikçe (2/35) cennete giremezsiniz" buyurmaktadır. Hadis bütün asıl nüshalarda ve rivayetlerde bu şekildedir. Yine "(...): iman etmiş olamazsınız" buyruğunda da sonundaki nun harfi düşmüş olarak yazılmıştır. Bu da bilinen sahih bir kullanımdır.

 

Hadisin anlamına gelince, Rasülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: "Birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olmazsınız" buyruğu, imanınız kemale ermez ve birbirinizi sevmedikçe imandaki haliniz dosdoğru olmaz, anlamındadır.

 

"İman etmedikçe cennete giremeyeceksiniz" buyruğu da, zahirinden anlaşılan mutlak manası iledir. Gerçekten de -imanı kamil olmasa dahi- mümin olarak ölen kimseler dışında cennete giren olmayacaktır. İşte hadisten zahir olan anlam budur.

 

Şeyh Ebu Amr (rahimehullah) dedi ki: Hadisin anlamı: Birbirinizi sevmeden imanınız kemale eremez ve eğer siz böyle olmazsanız cennetlikler oraya girecekleri vakit siz girmeyeceksiniz, demektir. Onun bu söylediği anlam ihtimal içerisindedir. Allah en iyi bilendir.

"Aranızda selamlaşmayı yaygınlaştırınız" buyruğunda selamın yaygınlaştırılması ve tanıdık tanımadık herkese, cömertçe bütün Müslümanlara selam verilmesi büyük çapta teşvik edilmektedir. Az önceki hadiste geçtiği gibi. Selam, kaynaşmanın ilk sebebi, sevgiyi kazanmanın anahtarıdır. Selamın yaygınlaştırılması Müslümanların birbirleri ile kaynaşmasına bir imkandır. Ayrıca onları diğer din sahiplerinden ayırteden önemli şiarlarını açığa vurmalarıdı~. Bununla birlikte selamlaşmak ile nefis eğitilir, alçak gönüllülük ve Müslümanların çiğnenmesi yasak olan haklarının tazimi süreklilik kazanır. Buhari (rahimehullah) Sahihinde Ammar b. Yasir (r.a.)'dan şöyle dediğini nakletmektedir: Üç hasleti kendisinde toplayan imanı toplamış olur. Kendine adaletin uygulanmasına imkan tanımak, aleme cömertçe selam vermek ve az olandan infakta bulunmak.

 

Buhari'den başkaları ise bu sözü, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e ait merfu bir hadis olarak rivayet etmişlerdir. Aleme cömertçe selam vermek ve tanıdığın tanımadığın herkese selam vermek ve selamın yaygınlaştırılması tabirleri hepsi aynı anlamdadır. Selamlaşmanın bir inceliği daha vardır ki o da ilişkileri koparmayı, dargınhğı, kini ve günahları tıraş edici özellikteki araların bozuluşunu ortadan kaldırmayı.ihtivc;ı etmesidir.

 

Diğer taraftan kişi selamını Allah için verir, bu hususta hevasının peşinden gitmez, özelolarak kendi arkadaşlarına ve sevdiklerine selam vermekle kalmaz. Şanı yüce Allah doğruyu en iyi bilendir. (2/36)